SAHNE TOZU TİYATROSU
Sahne Tozu | Tiyatro Kursu - Diksiyon Kursu

Diksiyon Kursu

Sahne Tozu Tiyatrosunda yapılan diksiyon çalışmalarının temel amacı, Çağdaş Türkiye Türkçesinde seslerin doğru boğumlanması (Ar. telaffuz, Fr. articulation); söz ya da sözcüklerin bağlama uygun vurgu ve tonlamayla söylenebilmesi becerisini kazandırmaktır. Bununla beraber, Türkçenin birtakım temel dil bilgisi (Fr. grammar) özelliklerinin kavratılması ve konuşurun sözlü anlatım becerisini geliştirilmesi için gerekli kazanımların sağlanması da amaçlanmaktadır.

Ölçünlü Türkçenin esas alındığı diksiyon çalışmalarında, Türkçenin ünlü ve ünsüz sesletimleri; ses, harf ve alfabe kavramları ve bazı genel ses özellikleri üzerinde durulmaktadır. Programda manzum ve mensur parçalardan örnekler seslendirmek, bu metinlerin diline ilişkin eleştiriler getirmek ve topluluk karşısında doğaçlama ya da planlanmış konuşmalar yapmak programdaki aktivitelerdir.

Bilimsel bir disiplinle yapılan dil çalışmalarında, eş zamanlı (Fr. Synchronique) bir yaklaşım esas alınmaktadır.

“Diksiyon” sözcüğü, etimolojik olarak Latince kaynaklıdır. 1540’ta yalnızca “bir sözcük” anlamında kullanılan sözcük, 1580’de Latincede “söyle-” anlamına gelen “dict” sözcüğünden türetilerek (Lat. dictio) Fransızcada “diction” biçiminde, “söyleyiş biçimi”, “ifade etme” anlamında kullanılmıştır. Türkçede ise en erken Mustafa Nihat Özön’ün 1962’de yayımladığı “Türkçe-Yabancı Kelimeler Sözlüğü” adlı eserinde kullanıldığı görülmektedir. Fransızcadan Türkçeye geçen “diksiyon” sözcüğü, Türk Dil Kurumunun “Büyük Türkçe Sözlük”ünde temel anlamda “Seslerin, sözlerin, vurguların, anlam ve heyecan duraklarını kurallarına uygun olarak söyleme biçimi” olarak verilmektedir. “Diksiyon” sözcüğü Haldun Taner, Metin And ve Özdemir Nutku’nun 1966’da yayımladıkları “Tiyatro Terimleri Sözlüğü”nde terimsel olarak “Tiyatroda duru, seçik, saydam vurgulama ve çıkaklara tam uyarak konuşma, güzel konuşma sanatı.” biçiminde tanımlanmaktadır. Nüzhet Şenbay “Söz ve Diksiyon Sanatı” adlı kitabında, bu kavramı “Söz söylerken duygu ve düşünceleri üslûbuna uygun olarak belirtmek için sesin uyumunu, söylenişi, jesti, mimiği, alınacak tavırları yerinde, aynı zamanda güzel kullanma sanatıdır.” biçiminde tanımlarken, Can Gürzalp “Söz Söyleme ve Diksiyon” adlı eserinde “Çeşitli sesler aracılığı ile vurgu, tonlama, hız özelliklerini de kullanarak konuşmanın bestelenmesidir.” biçiminde tanımlamaktadır.

Türk dilinde ise doğru söyleyiş ve etkili konuşma çalışmalarının XIX. yüzyılın ikinci yarısında yapılmaya başlandığı görülmektedir. Osmanlı Tükçesindeki karşılığı “belagat” sözcüğü olan söz söyleme sanatı, ders olarak ilk kez Ahmet Cevdet Paşa’nın 26 Haziran 1880’de Hukuk Mektebinde “Belâgat-ı Osmâniyye” ile hitabet dersleri vermesiyle başlamıştır. Cumhuriyet Döneminde ise Mustafa Kemal Atatürk’ün teşvikleriyle Avrupa’dan ses bilgisi alanında uzmanların gelmesi sağlanmış ve Türkçenin çağdaş ses özellikleriyle ilgili çalışmalar sürdürülmüştür. Daha sonraki dönemlerde artarak yaygınlaşan güzel konuşma eğitimleri, artık günümüzde Milli Eğitimin ortaöğretim ders programlarında bile yer almaktadır.

Dr. Taşkın İŞGÖREN

Diksiyon Eğitmeni

Eğitim günleri ve saatleri hakkında bilgi almak için lütfen bizi arayınız..

Kontenjan sınırlıdır.